Monthly Archives: Haziran 2011

Çook Teşekkür Ederim Anne

Standard

Her gün sana sorarım süt içerken ne renk bardak ve ne renk pipet istediğini. Özgürlük senin elinde olsun şimdiden. Seçme hakkını öğrenmen için. Bu akşam babanla çizgi film izlerken mutfağa gidip sana her akşam yaptığım ılık ballı sütünü hazırlamaya gittim. Ben sütünü ılıtırken Anne nerdesin sen diye seslendin. Burdayım annecim sana yeşil bardak ve mor pipetle süt hazırladığımı söyledim. Ağız dolusu ÇOOOKKK TEŞŞEKKÜY EDEYİM ANNE dedin ilk defa. Seviyorum seni canım yavrum. Çok hoşuma gitti böyle demen. Sana verdiğim emeğin karşılığını aldım belkide…

Dün aramızda geçen biii konuşmayı unutmadan anılarımıza dahil edelim…

ANNE

Atakan çekmecelerde ne arıyorsun, neden karıştırdın her yeri benim yardım etmemi istermisin,

ATAKAN

Anne men bulcam,

ANNE

Tamam ara annecim bulamazsan eğer ben bakayım,

ATAKAN

( Bir anda bir bağırışla…)

Anneeeee Coilluou’nun CD ‘si nerdeeeeeeeeeee

Nası ya döne döne CD mi arıyordun. Sen CD’yi nerden biliyorsun bu kelime dağarcığın beni acayip şaşırtıyor.

Hayranım sana hayrannnnnnnnnnnnnn 🙂

Hep yürüyoruz, hep geziyoruz

Standard

Ben sahil yürüyüşününden, orman yürüyüşününden acayip zevk aldım. Dinlendim resmen, sevdiklerimde yanımda ya ayrı bii güzel oldu. Kuşların ve denizin sesi mest etti beni…

Ormanda oğluşun korkusuzca önden önden yürümesi ayrı bii güzeldi. Ben sessizce babamıza yaa domuz çıkarsa dediğimde ”’Anne domujun hesi geliyo”’ demen çok komikti…

Bizim yazlığın domuzları çok meşhurdur, her an her yerden çıkabilirler…

Elmates

Standard

Elmates

Bunun adı ne annecim diye kartlarının arasından domates kartını alıp sana sordum, gerçekten de hem resim elmaya benziyordu hem de domatese… Sana sorunca ELMATES dedin. Ben kahkahalar arasında seni her zamanki gibi öptümmmmmmmm.

Öpüyorum , öpüyorum doymuyorummmm canım yavrum.

BRAVO

Standard

Bu bunun aynısı anneeeee…Bravo sana oğlum gerçekten brovoooooooo ağız dolusu bravo…

Yazlıkda olduğumuzdan dolayı yaptığımız aktiviteler biraz kısıtlandı çok fazla araç-gerecimiz yanımızda değil çünküüüüü.

Evden çıkarken yanımıza eşleştirme kartlarımızı almıştım. İyikide almışım.  78 Tane eşleştirme kartını ben bir kere bile müdahele etmeden hepsini bildin eşleştirdin, anneannenle resmen dumur olduk her defasında sen doğru kartları bana verdikçe ikimizde seni bravo sana diyerek alkışladık.

Bu brokoli bunun aynısı annneeee,

diyerek uzatmaların dur bakayım daha neler demiştin aklıma gelenleri hemen biiiii çırpıda yazayımmmmJ

Bu biber bunun aynısı anneeeee,

Bu aslan bunun aynısı anneeeee,

Bu kaynıbahar bunun aynısı anneeeee, J neler de biliyosun canım oğlum kelime dağarcığınla resmen beni şaşırttın…

Bu meeeee (koyun yani) bunun aynısı anneee,

Bu köpek bunun aynısı anneee,,,

Ve daha 34 adet nesne …  Seninle gurur duydum canım yavrum benim.

Bu nasıl bir algıda seçiciliktir ki 78 adet kartın içinden çiftlerini arayıp anında görüp, sevinip, ne olduğunu söyleyip, hemen de bana veriyorsunnnnnn…

Sen süpersin Seni çoookkkkk seviyorum…

”’Baba,,, Anne Nerde”’

Standard

Burdayım hep yanında olacağım diye bağırmak istedim.

Ama olmadı.

Baba oğul uyudular bende nette takılıyorum, biraz önce Atakan’ım ağlayarak uyandı babasına ”’BABA , ANNE NERDE”’ diye sordu. Koşarak, gözümden yaşlar süzülerek yatağa fırladım yanlarına. Biraz ağlağım bugünlerde zaten. Her ay yaşadığım sıkıntılı günlerimin tekrarını yaşıyorum. Hastane kontrolümün tarihi yakınlaştığı zaman hep aynı şeyleri hissediyorum her ay. Yine kemiklerim ağrıyor, yine iştahsızlık, yine halsizlik, vee yine koşa koşa canım sevdiğim kocamın yanına gidip baksana benim ateşim var heralde demelerim başlıyor. Ben bunu her ayki hastane kontrolüümüzde hissediyorum. Bu ay bu sıkıntıyı daha çok yaşadım. Korkuyorum çok korkuyorum. Temiz kanserli hücre hağla gözükmüyor lafını duyana kadar doktorumdan içim rahat etmiyor. Cumartesi gecesi oğlumuzdan gizli baya bii dertleştik, ağlaştık, sarıldık sımsıkı sevdiğimle… Yine bana güç verdin. Hayır tekrarlamadı iyisin sen gerçekten inan bana dedin. İnanıyorum sevdiğim ama korkuyorum çok korkuyorum. Sen söyleyince gerçekten inanıyorum. Neden bilmiyorum sevdiğim sen nedesen doğru geliyor bana…

Pazartesi sabah erkenden yazlıkdan ayrıldık.Bugün yani…

Tedirginim, sen de tedirginsin biliyorum ama bana yine güç verme zorunluluğunu hissettiğin için belli etmiyorsun. Hastaneye geldik elim ayağım zangır zangır titriyor. Sen bi oyana biii bu yana koşturup evrakları hazırlamaya çalışıyorsun. Bende Atakan’ımı oyalıyorum.  Maskeyle dolaşanları görünce yine eskileri hatırlıyorum.  Hatırlıyormuyum acaba hiç aklımdan çıkmıyor desem daha doğru olur…

Güneş gözlüğümün arkasına saklanmışım oğlumdan gizli gözyaşlarıma hakim olmaya çalışıyorum ama yapamıyorum akıyorlar işte…

Ben beklerken 2-3 yaşlarında bir kız çocuğu lanet gelsin bu hastalığa yakalanmış, Annesinin kucağında hali yok, tahlil için dışarı çıkmışlar belli… Onkoloji bölümüne doğru koşturuyorlar. Koştururken anne, yavrusuna hamdolsun allahım çocuğumun kemikleri güneş gördü diye seviniyor.

Ben yine ağlıyorum gizlice, dedim ya oğlumdan saklıyorum kendimi, güneş gözlüğümün arkasına saklandım hıçkırmamak için zor tutuyorum kendimi.

Ben buna üzülürken 3 aylık bir bebek annesinin kucağında aynı derdi paylaşıyor,

Kafamı döndürüyorum ,

9-10 yaşlarında bir erkek çocuk o da aynı çok zayıflamış, hiç hali kalmamış… Belli iştahı yok. Hoş iştahı olsa ne olacak hastane yemekleri feci yaşamayan bilemez. 5 ay çektim…

Daha yazılacak çok şey var aslında ama ne göz yaşı dayanır ne yürek…

Rabbim el açtım sana senden sadece sağlıklı bir ömür istiyorum. Evladımın yanında olmak istiyorum. Sevdiğimin yanında olmak, ailemin yanında olmak istiyorum.

Bütün bu derdi çekenlere rabbimden acil şifalar diliyorum…

Hayallerim Gerçek oldu

Standard

 

 

Anne denije taş atalım…

Cumartesi sabah erkenden uyandık hava süper ama yaa yağarsa yağmur düşüncesiyle hadi hemen sahile gidelim dedim. Hemen Atakan’a biii süt, aldım gelince enfes biii kahvaltı hazırlıyacaktım. Ama güneşi kaçırmadan gidip denize taş atıcaktık. Çok neşeliyiz her şey süper, bahar havası bizden yana bu gün, Atakan temiz havanın keyfini çıkarıyor. Oğlum mutlu ben daha da mutlu…

Sahile gidildi, denize taş atıldı, kayığa binildi, gülücükler saçıldı, kumdan kale hayallerimiz gerçek oldu.

 

NOT: Bu kumdan kale hayali benim için ayrı bii önem taşır. Hastanede ölümle savaşırken hep şöyle ağlardım. ‘’’ Benim daha oğlumla yapacak çok şeyim vardı daha kumdan kale bile yapmadık’’’ diyerek dakikalarca bağıra bağıra ağlardım.

Hamdolsun rabbim sana kumdan kale hayallerim gerçek oldu… VE DAHA NİCE HAYALLERİMİN GERÇEK OLMASINA YARDIM ET RABBİM BANA…

Bu arada denize kayıktan belki 150’ye yakın taş atıldı her defasında anne gup diye hes çıkıyo dedin. Artık baban ya taş toplamaktan sıkıldı ya da karnın acıktı ki gidelim dedi.

Çok mutluyuz ne güzel yaşamak…

Yazlığa döndük enfes biiii kahvaltı hazırladım size…

Duvarımıza hazırladığım çerçeveler takıldı. Çok güzel oldu her yer senin resiminle doldu. Kaç tane çerçeve astık daha saymadım bak aklımdaydı, sanırım 20’ye yakın resim var.

Akşamüzeri tekrar sahildeyiz sen yine mutlusun veeee sezon açıldı bu sefer denize girdin. Anne men pat denije düştüm diye defalarca attın kendini suya… Ama ne gülücükler ben sen güldükçe kendimi tutamadım, kahkahalarla eşlik ettik sana, babanla.

Sen cansın unutamicam anların;

Paytak paytak yürüyüşünü,

Kumlar sıcak anne diyerek yinede yürüyüp denize gitmeni,

Kovayla denizden su doldurup, gelene kadar suyun neredeyse tamamını, döke saça yanımıza gelişini,

Sandaletinin içine men çoyap giycem anne deyişini,

Ve daha nice anılarını unutamicam canım yavrum…

Seninle yaşadığım her anı keşke kayıt altına alabilsem.