Elveda Meyhaneci!
Sevgili oğlumu nihayet sütten kestim. 26 haziran 2010 saat, 16:50 son kez emzirdim. Çok kötü hissettim kendiimi ama malesef ilaç kullanmam gerekiyordu. Sol dirseğimde sinir sıkışması olmuş ve ağrısıda omzuma vuruyordu. Ağrıdan duramadım hafta ortasında aslında doktora gidip gözüktüm muhakkak iğne olmam gerektiğini söylemişti ama annelik iç güdüsüyle hayır emziriyorum diyerek hiç düşünmeden reddettim. Ama saatler geçmek bilmedi ve çok ağırlaştım. Cumartesi tekrar doktora gittiğimizde dayanamayıp ilaç istedim. Moralim çok bozuktu. Atakan memeye çok düşkündü işten geldiğimde beni görür görmez direk anne emme diye bağırıp direk yakamı açıyordu. Bu aslında benim çok hoşuma gidiyordu. Benden ayrılmaz bırakamaz gibi geliyordu. Ama sütten kesince sanki biricik oğlum benden vazgeçicek gibi hissediyordum. Canım benim aramızdaki bağı koparmak zorundayım.
Aslında sütten ziyade, emzirmeden kestiğimi söylemek daha doğru olur. Emzirmeyi bırakma isteğimin bir sebebi de aslında, oğlumun emzirilmeden uyumayı bilmemesiydi. Oğlum için emzirme ile uyku birbirine doğrudan bağlantılı olduğu için; 15 aylık olmuş koca bir bebek, başka deyişle minik bir çocuk olan oğlumun kendi kendine uyumayı öğrenmesi için geç bile kalmıştık.
Henüz süreci tamamlamadık. Gündüz uykularımızı halledebilmiş değiliz. Sallayarak uyutuyoruz. Ancak bu yazıyı yazdığım, oğlumu emzirmeden geçmiş olan 2. gün sonunda kendimi gitgide daha da özgür ve rahatlamış hissediyorum. Benim açımdan, düşündüğüm kadar duygusal bir bitiş olmadı aslında çok üzüldüm üzgünümde halen aslında ama daha iyi oldu böyle heralde… Çünkü müthiş bir bıkkınlıkla bıraktım. Hayatım boyunca, geride bıraktığım birçok şeyi bir daha ardıma bakmadan, sonuna kadar zorlamış ve artık sıkılmış olarak terk ettiğim için, emzirmek de artık kalbimde ve kafamda bitmişti. Herkesten ilk duyduğum kural kararlı olmaktı. Evet kararlıydım, ama uygulamada kararlı olmak nasıl bir şeydi bilmiyorum. Uzun uzun ağlatmak mıydı. Yaşamadan bilemeyecektim. Bugüne kadar uğraşmaya, üzmeye ve üzülmeye, en çok da geceler boyu uğraşmaya üşenmiştim. Ancak artık ruhen çok kararlıydım. Şartların olgunlaştığını 🙂 hissettiğimde ise harekete geçtim.
Önce onu fikren alıştırdım. Evimize gelen kuzenleri 5 aylık ikiz bebekleri gördüğünde “bebe meme” diyerek epey ilgilenmişti. İlk adım buradan başladı. 1 haftamız şu diyalogla geçti;
“bebe meme” (tek elini havaya kaldırıp “aa ne ayıp” hareketimizi yapar)
“evet, bebek meme emiyordu”
“evet, abiler meme istemez. Sen abi oldun”
“abiiiiii” (gözlerinin içi parlayarak eliyle kendini gösterir)
Bu diyalog onu eğlendiriyordu. Ancak uyku saati geldiğinde bunu çok tekrar edersem veya “sen abi oldun. Abiler meme istemez” gibi vurgularını fazla yaparsam asabileşiyordu. Uyku için kullandığı geçiş objesi bendeniz olduğundan, uyumak istediğinde bu minik diyaloğumuz pek işe yaramıyordu. Yine de başlangıç aşamasında faydalı olduğunu söyleyebilirim. Eşimin de tespitine göre, Atakan bu konuda artık son demlerini yaşadığını anlamıştı. Benim emzirmekten artık kaçındığımı, ve onu ikna etmeye çalıştığımı fark etse de, bu durumu tabi ki olgunlukla karşılayamıyordu 🙂
Sözlü yaşadığımız bu faslı çok uzatmamakta, eyleme geçmekte de fayda vardı.