Monthly Archives: Aralık 2012

Annelik acımı yatıştıracak küçük bir umut için, 2013

Standard

MUTLU YILLAR IMG_4638Herkez gibi benimde küçük bir umudum var.

Hayatımdaki olan biten herşeye baktığım zaman çok fazla eğlendiğimi, sevindiğimi, üzüldüğümü, heyecanlandığımı, özlend2013 IMG_4639iğimi,bazı zamanlar hatırlanmadığımı… gördüm. Bunlar belki benim için bir çizgiydi,olması gerekenleri yapmam, gerekenlerin olduğunu görmem içindi.

Hayatım benim çok değişti.2000 yılında sevdiğim adamı buldum,2005 yılında evlendim,2009 yılında anne oldum, 2010 yılında ilk kanserime yakalandım, tam kurtuldum derken, 2012 yılında ikinci kez yine bu kötü hastalığa yakalandım içim yandı çığlık attım duyanlar oldu. Hayatımızda bir cimcime vardı, anne olmuştum ve bazı sınırların artık yavruma göre değişeceğine inanıyordum. Bütün bu zorlukları anne gücü ile üstesinden geliyordum. Hayat herşeye rağmen devam ediyor,iyi yada kötü bu olmak zorunda zaten. Ama ailece bu yaşadığımız sağlık problemi arasında an bee an ölümü yakanda hissetsende hep benim içimde umudum vardı. Annelik acımı yatıştırmaya çalışırken beslediğim küçük bir umut… Evladımı büyütmek, aylarca hastane odasında acı içinde kıvranırken bensiz olması, babasının bile benim yanımda olması içimi çok acıtırdı. 2012 yılı bizi üzdü, kırdı, incildik, yalandan gülümsedik içimiz acırken, mutluluğun büyüsü kaçmıştı ama şimdi toparlanıyoruz. Hep sabrın sonu selammettir dediler, hem inandım, hem ağladım ama sonunda 2012 yılını hep birlikte sağlığıma kavuşmuş, hayatta nefes alarak, oğlumun yanında olmanın huzurunu yaşayarak kapatıyoruz…

2013 senden bizi üzmemeni, hayırlı işlerin yaşamımıza girmesini, gülücüklerin evimizden eksik olmadığı, bol misafirli günlerin, başarının, şansın, bereketin yanımızda olduğu, kem gözlerin ve nazarların uzak olduğu, gönlümüzün ferah, veee tabiki en önemlisi SAĞLIK DOLU GÜNLERİN YAKAMIZI BIRAKMADIĞI, bir yılı bize hediye etmeni istiyorum…

İçimde yaşadığım tüm güzel dileklerin sizinde yanınızda olması dileğiyle, yarın için mutlu bir yılın başlangıcı olsun hepimize… Sağlık bedeninizden, mutlu bakışlar gönlünüzden eksik olmasın inşallah…

SEVGİLER,

SAĞLIKLA KALALIM,

GAMZE ANNE…

Vay bee,

Standard

İkinci kez kansere yakalandığımda doksanbeş kiloydum, bir türlü kilo veremez üstüme başımada kıyafet bulmakta hep zorlanırdım. Parası önemli değil yeterki üstüme yakışan birşey olsun diye sızlanırdım girdiğim mağzalarda. Tedavi sonrası tartıldığımda kırk kiloya yakın kilo vermişim. İçimden resmen biii ortaokul çocuğu çıkmış.

Desteksiz çok yavaş adımlarla yürümeye başladım birkaç gündür hatta dün sabah kahvaltı hazırlıklarına ben bile yardım ettim yumurta piyazı salatası yaptım titreyen ellerimle yeşillikleri doğramak bile çok zevkliydi, biber közledim, ekmek kızarttım ohhh mis mis artık hayatın içine girmeye başladım bende varım demeye başladım. Kahvaltı sonrası sevdiğim, hep yakındığım için üstüme birşey bulamıyorum giyecek diye hadi kalabalık olmadan bii avm’ye gidip sana birşeyler alalım diyince, biraz sevindim, biraz durakladım tedirgin oldum senesi gelmişti nerdeyse insan yüzü görmeyeli, çarşı pazar gezmeyeli yaa mikrop kaparsam tamda yavaş yavaş toparlanmaya başlamışken yüce rabbim korusun yaa herşey başa dönerse napardım kararsız kaldım gidip gitmemek konusunda. Beni cesaretlendirdi hadi hadi diyince çıktık yola.

Aylar sonra güzel bir toka, bileklik, kolye taktım, çizme giydim terlik yerine vay bee gamze normal insanlar gibi yaşamaya başladınmı acaba diye aynada kendimle konuştum. Suratımda tuhaf bir gülümseme, mutlusun mutlu yüce rabbim nazarlardan korusun inşallah.

Zayıf olmak ne kadar güzel bir şeymiş, avm’ye girdik gözüme kestirdiğim bii markanın mağzasında ilk beğendiğimi giydim, tak diye oldu şansıma aman Allahım nasıl yakıştı diye söyleniyorum. İyiki o pis kilolar gitmiş üstümden ne kadar zevkliymiş alış-veriş yapmak. Ne istersen üstüne oluyor, yakışıyor.

Etrafa bakarken, gözlerim gözlem halindeyken nasıl bu duyguyu özlediğimi hissettim sağlıklı insanların ne kadar şanslı olduklarını hissettim, keşke değerlerini bilebilselerdi. Normale yavaş yavaş dönen aile hayatımızın içinde olduğum için çok ama çooookkk mutluydum.

Bu arada yeni yıl hediyesini alan bizim küçük afacan paket yeniyıl ağacının altında duruyor diye pek mutsuz, ne planlar yapıyor hadi siz gidin uyuyun bende paketlere bakarım diyor. Sabırsızlıkla pazartesini bekler durur bal yanak.

Zevkli yaşamak çok zevkliymiş bunun için milyonlarca nedenim var. Seviyorum, seviliyorum, anneyim, sevdiğim yanımda, ailem yanımda, kendi ihtiyaçlarımı yavaş yavaş ben yapmaya başladım, oğlumun ihtiyaçlarını karşılamaya başladım her ne kadar ellerimin güçsüzlüğünden tırnaklarını zor zar kessemde 🙂 sonunda başardım, oğlumun üstünü değiştirebiliyorum, yemeğini ısıtıp yedirebiliyorum artık, süper süper 2012 yılını biraz güzellikleri görerek uğurlayacağım. Ne olursun 2013 bizi bu sene üzme, sağlığımızı yanımızdan eksik etme gerisi teferuat biz zaten mutlu olmasını biliyoruz.

Veeee iyiki zayıflamışım alış-veriş keyfini, vay beee ne kadar yakıştı diye yaşamak çok zevkliymiş, herkeze zevkli alış-verişler…

SAĞLIKLA KALALIM,

SEVGİLER,

GAMZE ANNE…

Pentik, Elmates (Atakan’cada)

Standard

Daha bir yaşını yeni doldurmuştu edukidsin bütün kartlarını almıştım yaşı olmasa bile beğendiğim işe yarayacak şeyleri erkenden almayı severim, aklımda kalacağına kitaplığımızda kalsın:) Ya da içimdeki hep ölüm korkusu şaçma bulucaksınız belki, bu ilerde lazım olur, yaa ben yanında olmazsam diye düşünürüm hep. Çok yanlış aslında herşey zamanında alınsa daha güzel. Neyse kartların arasında eşleştirme kartlarıda vardı daha bebekken hepsini o kadar kart arasından bulur tek tek eşleştirirdi, laf aramızda bizde ebeveynler olarak gurur duyardık, bir gün yine oynarken elmayla, domatesi karıştırdı resimler birbirine çok benziyordu Atakan’da baktı baktı ELMATES diye bii bağırdı, biz koptuk tabii iki kelimeyi birleştiriverdi aklından…

Şimdilerde ise kendi evimizde olmadığımızdan kiraladığımız evde çok fazla her odada halı yok. Annecim patiklerini giy, terliklerini giy demekten bütün ev halkının ağzında tüy kalmadı derler yaa aynı o durumdayız. Atakan’da yine patikle terliği birleştiriyor kafasınca dilide dönmüyor patik demeye, o minik ağzıyla yarım yarım konuşarak ”’Ama ben PENTİK’lerimi bulamıyorum”’ diye sızlanıyor tüm gün. Canım kuzum, pamuğum benim, annesinin hayata tutunma amacı…

SEVGİLER,

SAĞLIKLA KALALIM, MUTLU ANLARI HEP HATIRLIYALIM,

GAMZE ANNE…

Çikolatalı yerine, çilekli… Geç kalsada sözümü tuttum.

Standard

8 Şubat 2012 ikinci kez kanser olduğumu öğrendiğim gün, evde matem havası yaşanırken, herkesin gözü yaşlı, benim elim kolum kalkmaz durumdayken bütün akrabalar bizde benim ertesi gün tedavim başlanıcak diye bir yandan valizimi hazırlıyorlardı. Yavrum geldi yanıma ben hiçbirşey belli etmiyorum tabii küçük kuzuma, annecim çikolatalı puding yaparmısın dedi. Ama o kadar kötüyüm ki nefes almaya bile halim yok, yaparım annem yapmazmıyım hiç dedim ve çocuğu oyaladım ama yapmadım daha doğrusu yapamadım, yeminki Atakan’ım ölüyorum resmen yoksa yapmam mı bee annecim…

Sonra ertesi gün ayrıldım yavrumdan ama içime öyle bii dert oldu ki neden yapamadım diye çoğu zaman aklıma gelip üzüldüm. Son birkaç gündür kendi başıma duvarlara tutuna tutuna yürümeye başladım, yataktan kendim kalkabiliyorum artık, koltuk daha alçak olduğu için zorlanıyorum kalkmakta Atakan’ın bendeki bu gelişmeyi farkettiği an ağız dolusu bii maşallahhhhh annecim diyişi vardı duymanız lazım… Neyse dün sabah kahvaltıdan sonra sana puding yapıcam annecim dedim gözleri faltaşı gibi açıldı, ama nasıl ayakta durcaksın dedi, valla duvara tutuna tutuna duralım veeee yapalım dedim… Baktım evde çikolatalı puding yoktu çilekli vardı olsun, söz verdim oğluma zorda olsa yaptım. Ben yavruma kıyamazken, babam geldi bırak ben yapayım kızım diye, olmaz bee babacım ben bu pudingin sözünü tam on ay önce vermiştim oğluma,

Napalım geç kalsada sözümü tuttum, ohhh mis mis olmuş annecim ellerine sağlık olsun dedi buda bana yetti afiyetle bii güzel yedi bal yanak…

SEVGİLER,

SAĞLIKLA KALALIM,

GAMZE ANNE…

Köfte canavarı

Standard

Hiç görülmüş şey mi?

Sabah, öğlen, akşam hiç farketmez günün hangi öğünü olduğunun bii önemi olmadan sürekli köfte isteyen bii canavar var bizim evde. O yemek beni kusturuyor, öksürtüyor yok mu tanıdık bii doktor soralım bana bu yemeği belki yasak etmiştir diyerek evde dolanıp duran bal yanak olayı abarttı bu aralar. Kasapta kıyma kalmamış diyorum, uzaktaki kasaba gidelim diyor, gülüyorum… Gerçekten bu çocuklar bii alem hep derim yaa Atakan bizim hayatımıza girmeden önce ne yapıyorduk acaba, olayı abarttığı şurdan dayısıyla telefonda konuşuyorlardı İzmir’den İstanbul’a beş kilo kıyma siparişi verdi, şoka girdim annemin, kıyma alcak parası kalmamış sen al bize kargoyla yolla demez mi. Atakan’ı tanıyanlar bilir yemek konusunda hiç sorun yaşamayız meyvesi, sebzesi sorun olmadan yer, ama bu aralar fena bizim bıdık…

Fındık yemem ben sincap değilim, muzu maymunlar yer, havucu tavşanlar yesin, peyniri fare, sütüde kedi içsin diye evde dolanıp duruyor gülüyorum hallerine…

Bu arada canım kuzum parka gitmeyi o kadar çok sever ki geçtiğimiz günlerde hadi deden seni parka götürsün annecim hava al biraz dedim, ama gidersem sen beni çok özlersin dedi gitmedi, özlemem mi daha doyamadım ki pamuğuma  yüce rabbim aramıza hasret, özlem bir daha girmesin inşallah. Tüm yavrular annelerine, anneler evlatlarına doysun inşallah.

SEVGİLER,

SAĞLIKLA KALALIM,

GAMZE ANNE…

Atakan’ım kar sezonunu açtı…

Standard

KAR KEYFİKARDAN ADAM IMG_4659Evimizde değiliz tam anlamıylada her türlü ihtiyacımızı karşılayacak kadar eşyamız yanımızda yok. Ufak tefek bazı şeyleri hastanenin yakınından kiraladığımız evde bulmakta zorlanıyoruz biraz. Atakan’ın eldivenleri, şapkası, atkısı gibi. Anneannesinin şapkasını taktık, sabahta dedesi gidip eldiven aldı kat kat marul gibi giydirdik bıdığı giyindikçe ben çok yakışıklıyım diğmi annecim dedi durdu, mutlu bir şekilde kar sezonunu açtı doya doya oynadı ben eşlik edemesemde odamın camından heyacanını izledim. Kar oynamaya aşağı inerken ben kar tapu yapmasını bilmiyorum diye hayıflandı canım balyanağım… İYİKİ VARSIN PAMUK YANAĞIM… 

Kar kapımızda,

Standard

 

Kar kapımıza geldi bizimde, Atakan nasıl mutlu oldu. Bu sabah bir uyandık her yer bembeyaz. Kaç gündür yatcaz-kalkcaz, yatcaz-kalkcaz perşembe olacak kar yağacak diye bekledi. Zaman zaman ümitsizlendi ben hep uyanıp uyuyorum ama hağla yağmadı diye. İzmir’den bu görüntüye alışık olmayan kara hasret büyüyen bal yanak şimdi camın önünden ayrılmıyor. Camdan gittiği parkı görüp karla kaplandığını görünce biraz üzüldük. Her yer kar olduğundan hayvanların kendilerine yemek bulamayacaklarından dolayıda çok üzgünüz… Keşke bende desteksiz yürüyebilseydim de bende kahvaltıdan sonra oğlumla kar keyfini yaşayabilseydim. Kardan adamın şapkası, havucu, zeytinler hazır Atakan telaşlı biran önce aşağı inmek istiyor…

Sağlıkla kalalım,

Sevgiler,

Gamze Anne…

MUTLU KARLAR.

Gülümseten anlar

Standard

Bal yanaklımla vakit ne de çabuk geçiyor. İki gün sonra anne-oğul kavuşması tam bir ay olacak. İnsan mutlu olunca, sevdiği insanlarda yanındaysa zaman denilen şeye karşı koymak ne de kolay. Günün yetmemesinden tek yakınan ben değilim heralde, ne çabuk akşam oluyor, ne çabuk kendimizi uykuya teslim ediyoruz belli değil..
Ama sanırım aynı anda da yaşlanıyorum ! 🙂 29. Yaşımı hep birlikte kutladık.

Ufacık şeylerden mutlu olmak, dakikalarca gözümü kırpmadan hayran hayran oğlumu izlemek, beni dumur ettiği anları düşünmek, suratımda gülümseme bırakan ifadeleri daha neler neler. Nasılda muhteşem bir duygu bu yaşadıklarım…  Koşulsuzca sevmek, sevilmek, sevdiklerini düşünmek en önemlisi sevdiklerinle sağlıklı nefes almak, yani yaşayıp yaşlanmak, gülümseten anları hep hatırlamak dileğiyle…29. yaşım